Dünyanın en keyifli şeyi hobinin iş olması. Hele de özel sektörde yıllarını geçirdiysen, daha iyi bilirsin bunun kıymetini. Ben de öyle yaptım, kendimi emekli ettim, hobi sahibi oldum. Hobim tutkum oldu, şimdi de işim, para kazandığım yer oldu. Bundan büyük bir haz yok.
Etrafımdaki insanlardan çok farklı bir gözüm oldu oldum olası. Mutlaka benim gibiler vardır. Kırık bir seramik parçasını elime aldığımda onda ev görürüm, ya da bir dal parçasında bir ada, bir iskele. Şöyle anlatayım, doğada bir yere gittiğimizde herkes farklı bir şey yaparken ben gökyüzünü seyrederim. Yaprak, taş, dal toplayıp hemen onlarla yapabileceklerimi düşünürüm. Şimdi ise daha mucizevi bir şeye sahibim. Çamuru istediğim şeye dönüştürebilme gücüne. İstersem yaprak olur, istersem dal ya da taş. İşte seramik objelerimi ve takılarımı yapmaya da böyle başladım. Artık toplayıcılık yapmama gerek yok, kullanacağım malzemeyi çamurdan yapıyorum. Yani büyü yapıyorum anlayacağınız.